top of page
Büyük Para ve
Borsanın Mutfağı
Büyük paranın gücü
En büyük parayı hayal edin, sıfırların sonu olmayan, dünyanın tüm borsalarındaki tüm lotları alabilecek bir para…
O aslında yalnız, küçük yatırımcıların arasında dolaşamaz, o büyük hedeflerin peşinde koşmak zorunda. Küçük yatırımcı gibi borsa da al – sat yaparak kendini tatmin edecek kadar para kazanamaz.
Fakat bu büyük para, elindeki imkanları kullanarak piyasadaki fiyat hareketlerini yönetirse pazara da egemen olur.
Bu para, bir taraftan pazarı sürekli sıcak tutuyor bir yandan da para kazanmaya devam ediyor. Piyasanın parasını alırken kimseyi incitmemeye özen gösteriyor; elini belli etmek, niyetini anlaşılır kılmak olmasını istediği son şey.
Çoğunlukla haber akışının desteğiyle tahtaları yönetiyor. Bazen etliye – sütlüye karışmıyor, bazen tahtaları başka ticaretlere, paralara kiralıyor.
Ama nihayetinde sahip yine o ve bu pazarda ürün değil, fiyat satılıyor.
Düşünün ki, düşen çizgisinin kaçta kırılacağını bilen bir tahtacı var… O düşen çizgisi kırılmıyor; belki de bu bir tuzak. Biz varsayımlarla uğraşıyoruz, ama o bunların hepsinin ne olduğunu biliyor. Çünkü bütün bu düzeni o sağlıyor, kendisi belirliyor.
İstese kimseye tek bir lot aldırmadan fiyatları götürür. Ama yapmıyor, peki neden?
Pazarı kapatırsa, sonraki mevsim kim gelip alacak onun lotlarını? Pazarı üzmeden, müşterileri incitmeden düzeni devam ettirmeli ki kişiler gelip kendi rızalarıyla paralarını teslim etsin; azı kar, çoğu zarar etsin.
Destek direnç yoktur!
Destek direnç, sen istediğin için var. Pazarın bir parçası gibi görünse de aslında yok.
Vatandaş diyor ki; “Tam kanal dibinden döndü yine, vay be!”
Oysa o görüntü; vatandaş pazarda olsun, kendini iyi hissetsin ve duygusal bir bağ oluştursun diye var. Tehlikeli eşiklerden dönüp, tekniği doğruluyor.
Peki spek ne diyor; Pazar sıcak ve hep açık…
.png)
Mutfağı anlamak?
‘Kanal’ diye tabir edilen o geometri, fiyat – maliyet ilişkisinden dolayı var. Destek ve direnç bizim istediğimiz için var; bir nevi spekülatörün ekmeğine yağ sürmek gibi…
Geometrik analiz bize istatistiki güç verir, ortalamalar ilkeldir. Borsanın ilk bulunma öyküsünü düşünün, muhtemelen ilk bulunan indikatör de ortalamalar olacaktı.
Yatırımcının düşen çizgisi dediği şeyi spekülatör de biliyor. Pazarı teknik anlamda istediği zaman açıp kapatabiliyor.
Burada sorulması gereken soru şu: ‘Mutfak nasıl kazanıyor?’
Çünkü mutfağın nasıl kazandığını öğrenmeden kazanamayız.
Düşünün ki, size spekülatörün maliyetini söyleyen bir indikatör var. Harika olmaz mıydı?
Böyle bir indikatör yok ama hesaplama var.
Maliyet mantığı
Büyük para ile rekabet etme şansımız yok; o bizden güçlü, akıllı ve bilgili. Peki bu durumda ne yapmalıyız: Onu anlamaya çalışmalıyız!
Büyük paranın alış ve satış maliyetleri grafik üzerinde tespit edilebilir mi? Evet, edilebilir.
Analizler, hesaplanan bu maliyetler üzerine inşa edilebilir. Nerede mal etti, nerede satabilir.
Artık elde bir veri var, tahta okunmalı ve yön tahmin edilmeli.
Merhaba, ben görünmez adam!
Piyasa, başıboş hareket eder mi?
Hemen yanıtlayayım, böyle bir düşünce şüphesiz paranın gücünü, saltanatını ve etkisini hafife almak olurdu.
Para, piyasaya akar ve onun kendi düzeni, tekniği vardır.
Parayı dövmenin bir yolu var mı? Görünmez adamı dövebilir misiniz?
O yol öylesine tehlikeli ki dayak yemeden dönebilen yok.
İyisi mi biz, görünmez adamla savaşmayalım ve büyük paranın hareket mantığını anlamaya çalışalım.
bottom of page